Kur'ân-ı Kerim » 2/BAKARA-57
وَظَلَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْغَمَامَ وَأَنزَلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى كُلُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَكِن كَانُواْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
Ve zallelnâ aleykumul gamâme ve enzelnâ aleykumul menne ves selvâ kulû min tayyibâti mâ razaknâkum ve mâ zalemûnâ ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).
2/BAKARA-57: Ve bulutu sizin üstünüze gölgeledik. Size kudret helvası ve bıldırcın indirdik.
Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yeyin. Ve onlar,
bize zulmetmediler, fakat onlar, kendi nefslerine zulmediyorlardı. (İmam İskender Ali Mihr) | 2/BAKARA-57: Ve üstünüze o bulutu gölgelik çekdik, ve «size kısmet ettiğimiz hoş rızıklardan yeyin» diye üzerinize hem kudret helvası, hem bıldırcın indirdik, zulmü, bize etmediler lâkin kendilerine ediyorlardı. (Elmalılı Hamdi Yazır) |
1. | ve | : ve |
2. | zallelnâ | : gölgeledik, gölge yaptık |
3. | aleykum | : sizin üzerinize |
4. | el gamâme | : bulut |
5. | ve | : ve |
6. | enzel-nâ | : biz indirdik |
7. | aleykum | : sizin üzerinize |
8. | el menne | : kudret helvası |
9. | ve | : ve |
10. | es selvâ | : bıldırcın |
11. | kulû | : yeyin |
12. | min | : den |
13. | tayyibâti | : temiz olanlar, helâl olanlar |
14. | mâ | : şey(ler) |
15. | razaknâ-kum | : sizi rızıklandırdık |
16. | ve | : ve |
17. | mâ zalemû-nâ | : bize zulmetmediler |
18. | ve | : ve |
19. | lâkin | : lâkin, fakat |
20. | kânû | : oldular |
21. | enfuse-hum | : kendi nefsleri, kendileri |
22. | yazlimûne | : zulmediyorlar |
İmam İskender Ali Mihr KKDO: %100,0 | Ve bulutu sizin üstünüze gölgeledik. Size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Sizi rızıklandırdığımız temiz şeylerden yeyin. Ve onlar, bize zulmetmediler, fakat onlar, kendi nefslerine zulmediyorlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır KKDO: %94,5 | Ve üstünüze o bulutu gölgelik çekdik, ve «size kısmet ettiğimiz hoş rızıklardan yeyin» diye üzerinize hem kudret helvası, hem bıldırcın indirdik, zulmü, bize etmediler lâkin kendilerine ediyorlardı. |
Tefhim-ul Kuran KKDO: %91,6 | Bulutları üzerinize gölgelendirdik ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin iyisinden yiyin (dedik) . Onlar bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler. |
Ali Bulaç KKDO: %90,9 | Bulutları üzerinize gölge kıldık ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler. |
Ömer Nasuhi Bilmen KKDO: %89,9 | Ve üzerinize bulutları gölgelik kıldık. Ve üzerinize kudret helvası ile (Selva denilen) Yelve kuşunu indirdik. «Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin pâk helâl (olanlarını) yiyiniz!» dedik. Bize zulmetmiş olmadılar, ancak kendi nefislerine zulmeder oldular. |
Ahmed Hulusi KKDO: %89,0 | Ve sizi (yakıcı Hakikatten perdeleyen ve beşeriyetinizin idâmesini sağlayan) bulutla gölgeledik; üzerinize menn (varlığınızı oluşturan Allâh Esmâ'sındaki kudret kuvvesi) ve selva (manevî âleminizi hissetme duygusu) inzâl ettik (hakikatinizden şuurunuza). . . "Rızık olarak verdiğimiz temiz şeyleri yeyin", dedik. Onlar (hakikat bilgisini değerlendirmeyerek) bize zulmetmediler, kendi nefslerine zulmettiler! (Burada âyetin bir bâtın yorumuna yer verilmiştir zâhir anlamı yanı sıra. A. H. ) |
Ali Fikri Yavuz KKDO: %88,8 | Tîh sahrâsında (güneşin ateşinden korunmak için) üstünüze bulutla gölge yaptık ve size kudret helvası ile bıldırcın gönderdik ve bu helâl rızkımızdan yeyin, dedik. Onlar itâat etmemekle bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmetmişlerdi. |
Edip Yüksel KKDO: %87,6 | Sizi bulutlarla gölgelendirmiş ve sizin için menna ve bıldırcın indirmiştik: 'Size verdiğimiz iyi rızıklardan yiyin.' Fakat onlar bize değil, sadece kendilerine zulmediyorlardı. |
Diyanet İşleri KKDO: %79,1 | Bulutu üstünüze gölge yaptık. Size, kudret helvası ile bıldırcın indirdik. “Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin” (dedik). Onlar (verdiğimiz nimetlere nankörlük etmekle) bize zulmetmediler, fakat kendilerine zulmediyorlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk KKDO: %77,9 | Ve bulutu üstünüze gölgelik yaptık ve size kudret helvasıyla bıldırcın indirdik: "rızk olarak size verdiklerimizin, en temizlerinden yiyin." dedik. Onlar zulmü bize yapmadılar, onlar kendi benliklerine zulmetmekteydiler. |
Diyanet Vakfi KKDO: %76,8 | Ve sizi bulutla gölgeledik, size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik ve «Verdiğimiz güzel nimetlerden yeyiniz» (dedik). Hakikatta onlar bize değil sadece kendilerine kötülük ediyorlardı. |
Bekir Sadak KKDO: %70,6 | Bulutla sizi golgelendirdik, kudret helvasi ve bildircin indirdik, «Verdigimiz riziklarin iyi ve guzel olanlarindan yiyin» dedik. Onlar bize degil, fakat kendilerine yazik ediyorlardi. |
Fizilal-il Kuran KKDO: %70,4 | Üstünüze buluttan gölgelik çektik, size kudret helvası ile bıldırcın kuşu indirerek, «Bağışladığımız helâl yiyeceklerden istediğinizi yiyin» dedik. Ama onlar bize değil, kendilerine zulmediyorlardı. |
Diyanet İşleri (eski) KKDO: %68,4 | Bulutla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın indirdik, 'Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin' dedik. Onlar Bize değil, fakat kendilerine yazık ediyorlardı. |
Abdulbaki Gölpınarlı KKDO: %67,0 | Bulutla gölgelendirmiştik sizi. Rızıklandırdığımız tertemiz şeylerden yiyin diye size kudret helvasıyla bıldırcın indirmiştik. Onlar, zulmü bize etmediler, kendilerine ettiler. |
Celal Yıldırım KKDO: %66,9 | Ve (Sina çölünde sizi güneşin yakıcı sıcaklığından korusun diye) üstünüze bulutu gölge yapmış, üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirmiş ve «Size rızık olarak verdiklerimizin iyisinden yeyin,» demiştik. (Fakat onlar bu nimetlerin şükrünü yerine getirmeyip nankörlük etmekle) Bize zulmetmemişlerdi, ama kendilerine zulmetmişlerdi. |