Kur'ân-ı Kerim » 9/TEVBE-50
إِن تُصِبْكَ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ وَإِن تُصِبْكَ مُصِيبَةٌ يَقُولُواْ قَدْ أَخَذْنَا أَمْرَنَا مِن قَبْلُ وَيَتَوَلَّواْ وَّهُمْ فَرِحُونَ
İn tusıbke hasenetun tesu'hum, ve in tusıbke musîbetun yekûlû kad ehaznâ emrenâ min kablu ve yetevellev ve hum ferihûn(ferihûne).
9/TEVBE-50: Eğer sana bir hasene isabet ederse (bu), onları üzer ve eğer sana bir musîbet isabet ederse: “Biz daha önce tedbirimizi almıştık.” derler ve sevinerek dönüp giderler. (İmam İskender Ali Mihr) | 9/TEVBE-50: Sana bir güzellik kısmet olursa fenalarına gider ve eğer bir musîbet gelirse biz tedbirimizi önceden almıştık derler ve sevine sevine döner giderler (Elmalılı Hamdi Yazır) |
1. | in tusıb-ke | : eğer sana isabet ederse |
2. | hasenetun | : bir iyilik, bir hasene, bir hayır |
3. | tesu'-hum | : onları üzer |
4. | ve in tusıb-ke | : ve eğer sana isabet ederse |
5. | musîbetun | : bir musîbet |
6. | yekûlû | : derler |
7. | kad ehaz-nâ | : biz almıştık |
8. | emre-nâ | : işimiz (tedbirimiz) |
9. | min kablu | : daha önceden, daha önce |
10. | ve yetevellev | : ve dönüp giderler |
11. | ve hum | : ve onlar |
12. | ferihûne | : ferahlarlar, sevinirler |
İmam İskender Ali Mihr KKDO: %100,0 | Eğer sana bir hasene isabet ederse (bu), onları üzer ve eğer sana bir musîbet isabet ederse: “Biz daha önce tedbirimizi almıştık.” derler ve sevinerek dönüp giderler. |
Elmalılı Hamdi Yazır KKDO: %94,5 | Sana bir güzellik kısmet olursa fenalarına gider ve eğer bir musîbet gelirse biz tedbirimizi önceden almıştık derler ve sevine sevine döner giderler |
Tefhim-ul Kuran KKDO: %91,6 | Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, sana bir musibet isabet edince ise: «Biz önceden tedbirimizi almıştık» derler ve sevinç içinde dönüp giderler. |
Ali Bulaç KKDO: %90,9 | Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler. |
Ömer Nasuhi Bilmen KKDO: %89,9 | Sana bir güzellik nâsip olunca onları mahzun eder. Ve eğer sana bir musibet dokunsa, «Biz muhakkak ki, tedbirimizi evvelce almış bulunduk» derler. Ve onlar sevinir bir halde geri dönerler. |
Ahmed Hulusi KKDO: %89,0 | Eğer sana bir güzellik erişse (bu) onları üzer. . . Şayet sana nahoş bir olay isâbet etse: "İyi ki önceden bu şekilde davranmışız" derler ve sevinerek dönüp giderler. |
Ali Fikri Yavuz KKDO: %88,8 | Sana bir iyilik (ganimet ve zafer) gelirse, fenalarına gider ve eğer sana bir musibet gelirse derler ki, biz tedbirimizi önceden almıştık; ve sana isabet eden musibetten dolayı sevine sevine döner giderler. |
Edip Yüksel KKDO: %87,6 | Sana bir iyilik dokunsa onları üzer, sana bir kötülük dokunsa, 'Biz önceden önlem almıştık,' derler ve sevinç içinde dönüp giderler. |
Diyanet İşleri KKDO: %79,1 | Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musîbet gelirse, “Biz tedbirimizi önceden almıştık” derler ve sevinerek dönüp giderler. |
Yaşar Nuri Öztürk KKDO: %77,9 | Sana bir iyilik isabet etse bu onları üzer. Sana bir musibet dokunsa: "İşimizi önceden sağlam tutmuşuz." derler ve kibirli bir sevinçle dönüp giderler. |
Diyanet Vakfi KKDO: %76,8 | Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, «İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız» derler ve böbürlenerek dönüp giderler. |
Bekir Sadak KKDO: %70,6 | Sana bir iyilik gelince onlarin fenasina gider; bir kotuluk gelse, «Biz onceden ihtiyatli davrandik» derler, sevinerek donup giderler. |
Fizilal-il Kuran KKDO: %70,4 | Eğer karşına bir iyilik çıkarsa fenalarına gider. Eğer başına bir musibet gelirse, «Biz savaşa katılmayarak önceden tedbirimizi aldık» diyerek sevinç içinde dönüp giderler. |
Diyanet İşleri (eski) KKDO: %68,4 | Sana bir iyilik gelince onların fenasına gider; bir kötülük gelse, 'Biz önceden ihtiyatlı davrandık' derler, sevinerek dönüp giderler. |
Abdulbaki Gölpınarlı KKDO: %67,0 | Sana bir iyilik geldi mi kötüleşir onlar; bir musîbete uğrarsan biz derler, daha önce tedbir aldık, ihtiyâta riâyet ettik ve güvenle, gururla yüz çevirip giderler. |
Celal Yıldırım KKDO: %66,9 | Sana bir iyilik dokunursa, onları üzüp tasalandırır. Sana bir musîbet (kötülük) dokunursa. «Biz işimizi önceden yoluna koyup önlem aldık» derler ve buna sevindikleri halde dönüp giderler. |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 |