Kur'ân-ı Kerim » 7/A'RÂF-133
فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الطُّوفَانَ وَالْجَرَادَ وَالْقُمَّلَ وَالضَّفَادِعَ وَالدَّمَ آيَاتٍ مُّفَصَّلاَتٍ فَاسْتَكْبَرُواْ وَكَانُواْ قَوْمًا مُّجْرِمِينَ
Fe erselnâ aleyhimut tûfâne vel cerâde vel kummele ved dafâdia ved deme âyâtin mufassalâtin festekberû ve kânû kavmen mucrimîn(mucrimîne).
7/A'RÂF-133: Bundan sonra, onların üzerine ayrı ayrı (zaman zaman) mucizeler, tufan, çekirge (afeti), bit (afeti), kurbağa (afeti) ve kan gönderdik. Buna rağmen kibirlendiler ve mücrim (günahkâr ve suçlu) bir kavim oldular.
(İmam İskender Ali Mihr) | 7/A'RÂF-133: Biz de kudretimizin ayrı ayrı âyetleri olmak üzere başlarına tufan gönderdik, çekirge gönderdik, haşerat gönderdik, kurbağalar gönderdik, kan gönderdik yine inad ettiler ve çok mücrim bir kavm oldular (Elmalılı Hamdi Yazır) |
1. | fe | : bunun üzerine, bundan sonra |
2. | erselnâ | : biz gönderdik |
3. | aleyhim et tûfâne | : üzerlerine tufan (yok eden, telef eden yağmur ve sel) |
4. | ve el cerâde | : ve çekirgeler (çekirge afeti) |
5. | ve el kummele | : ve bitler (elbise yiyen ve vücudun kanını emen bir çeşit bit) |
6. | ve ed dafâdia | : ve kurbağalar |
7. | ve ed deme | : ve kan |
8. | âyâtin | : âyetler, mucizeler |
9. | mufassalâtin | : ayrı ayrı |
10. | fe istekberû | : gene de, buna rağmen kibirlendiler |
11. | ve kânû | : ve oldular |
12. | kavmen | : bir kavim |
13. | mucrimîne | : mücrim, günahkâr ve suçlu olan kimseler |
İmam İskender Ali Mihr KKDO: %100,0 | Bundan sonra, onların üzerine ayrı ayrı (zaman zaman) mucizeler, tufan, çekirge (afeti), bit (afeti), kurbağa (afeti) ve kan gönderdik. Buna rağmen kibirlendiler ve mücrim (günahkâr ve suçlu) bir kavim oldular. |
Elmalılı Hamdi Yazır KKDO: %94,5 | Biz de kudretimizin ayrı ayrı âyetleri olmak üzere başlarına tufan gönderdik, çekirge gönderdik, haşerat gönderdik, kurbağalar gönderdik, kan gönderdik yine inad ettiler ve çok mücrim bir kavm oldular |
Tefhim-ul Kuran KKDO: %91,6 | Bunun üzerine biz de, ayrı ayrı mucizeler (ayetler) olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkâr bir kavim oldular. |
Ali Bulaç KKDO: %90,9 | Bunun üzerine, ayrı ayrı mucizeler (ayetler) olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim oldular. |
Ömer Nasuhi Bilmen KKDO: %89,9 | Artık biz onların üzerine ayrı ayrı harikalar olmak üzere tufanı, çekirgeleri, böcekleri, kurbağaları, kanı gönderdik. Yine böbürlendiler ve günahkârlar olan bir kavim oldular. |
Ahmed Hulusi KKDO: %89,0 | Biz de onların üzerine tafsilâtlı işaretler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan yağdırdık! (Yine de) büyüklendiler ve suçlu bir topluluk oldular. |
Ali Fikri Yavuz KKDO: %88,8 | Biz de, kudretimizin ayrı ayrı alâmetleri olmak üzere, başlarına (sel felâketi) tufan, (ekinlerine) çekirge, haşerat, (evlerine) kurbağa ve (sularına) kan gönderdik. Yine de inad ettiler, kibirlendiler. Onlar öyle mücrimler gürûhu idiler. |
Edip Yüksel KKDO: %87,6 | Üzerlerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı işaretler gönderdik. Buna rağmen büyüklük taslamaya devam ettiler ve suçlu bir topluluk oldular. |
Diyanet İşleri KKDO: %79,1 | Biz de, her biri ayrı ayrı birer mucize olmak üzere başlarına tufan, çekirge, ürün güvesi (haşarat), kurbağalar ve kan gönderdik. (Hiçbirinden ders almadılar.) Büyüklük tasladılar ve suçlu bir kavim oldular. |
Yaşar Nuri Öztürk KKDO: %77,9 | Biz de onlar üzerine, açık mucizeler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik; yine de kibre saptılar ve günahkar bir topluluk oluverdiler. |
Diyanet Vakfi KKDO: %76,8 | Biz de ayrı ayrı mucizeler olarak onların üzerine tufan, çekirge, haşere, kurbağalar ve kan gönderdik; yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim oldular. |
Bekir Sadak KKDO: %70,6 | Bunun uzerine su baskinini, cekirgeyi, haserati, kurbagalari ve kani birbirinden ayri mucizeler olarak onlara musallat kildik; yine de buyukluk taslayip suclu bir millet oldular. |
Fizilal-il Kuran KKDO: %70,4 | Biz de onlara, ayrı ayrı birer mucize olarak su baskını, çekirge sürüsü, zararlı böcek salgını, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de burun kıvırarak günahkâr bir toplum oldular. |
Diyanet İşleri (eski) KKDO: %68,4 | Bunun üzerine su baskınını, çekirgeyi, haşeratı, kurbağaları ve kanı birbirinden ayrı mucizeler olarak onlara musallat kıldık; yine de büyüklük taslayıp suçlu bir millet oldular. |
Abdulbaki Gölpınarlı KKDO: %67,0 | Bunun üzerine, ayrı-ayrı mucize olmak üzere onlara tufan, çekirge, haşerât, kurbağa ve kan gönderdik, fakat ululanıp inanmaya tenezzül etmediler ve zâten de suçlu bir topluluktu onlar. |
Celal Yıldırım KKDO: %66,9 | O nedenle (kudretimizin yüceliğinin) ayrı ayrı belgeleri olmak üzere başlarına tufan (sel baskını) çekirge, haşere, kurbağa ve kan gönderdik ; buna rağmen gurur ve kibir gösterdiler. Zaten onlar suçlu günahkâr bir kavim idiler. |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 |