Kur'ân-ı Kerim » 68/KALEM-44
فَذَرْنِي وَمَن يُكَذِّبُ بِهَذَا الْحَدِيثِ سَنَسْتَدْرِجُهُم مِّنْ حَيْثُ لَا يَعْلَمُونَ
Fe zernî ve men yukezzibu bi hâzel hadîs(hadîsi), se nestedricuhum min haysu lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
68/KALEM-44: Artık bu sözü yalanlayan kişileri Bana bırak. Yakında onları bilmedikleri bir yerden tedricen (yavaş yavaş azaba) yaklaştıracağız. (İmam İskender Ali Mihr) | 68/KALEM-44: O halde bana bırak bu sözü tekzib edenleri, biz onları istidrac ile çıkarır, bilemiyecekleri cihetten yuvarlarız. (Elmalılı Hamdi Yazır) |
1. | fe | : o zaman, artık |
2. | zer-nî | : bana bırak, ilgilenme |
3. | ve men | : ve kimse |
4. | yukezzibu | : yalanlıyor |
5. | bi hâzâ | : bunu |
6. | el hadîsi | : söz |
7. | se-nestedricu-hum | : tedricen (derece derece), yavaş yavaş (azaba) yaklaştıracağız |
8. | min haysu | : yerden |
9. | lâ ya'lemûne | : bilmiyorlar |
İmam İskender Ali Mihr KKDO: %100,0 | Artık bu sözü yalanlayan kişileri Bana bırak. Yakında onları bilmedikleri bir yerden tedricen (yavaş yavaş azaba) yaklaştıracağız. |
Elmalılı Hamdi Yazır KKDO: %94,5 | O halde bana bırak bu sözü tekzib edenleri, biz onları istidrac ile çıkarır, bilemiyecekleri cihetten yuvarlarız. |
Tefhim-ul Kuran KKDO: %91,6 | Artık bu sözü yalan sayanı sen bana bırak. Biz onları, bilmeyecekleri bir yönden derece derece (günahla yükletip azaba) yaklaştıracağız. |
Ali Bulaç KKDO: %90,9 | Artık bu sözü yalan sayanı sen Bana bırak. Biz onları, bilmeyecekleri bir yönden derece derece (azaba) yaklaştıracağız. |
Ömer Nasuhi Bilmen KKDO: %89,9 | Artık bu kelâmı tekzîp edenleri bana bırak. Onları bilmedikleri bir taraftan derece derece (azaba) yaklaştıracağız. |
Ahmed Hulusi KKDO: %89,0 | (Rasûlüm) artık beni ve bu olayı yalanlayanı (başbaşa) bırak! Onları hiç bilmedikleri yönden aşama aşama helâka götüreceğiz! |
Ali Fikri Yavuz KKDO: %88,8 | O halde (Ey Rasûlüm), bu Kur’an’ı yalan sayanları bana bırak, (sen kalbini onlarla meşgul etme. Ben onların hakkından gelirim). Biz, onları, bilemiyecekleri yönden derece derece azaba yaklaştırırız; (Onlara sıhhat ve bol nimet veririz de, onu haklarında iyi zannederler. Halbuki o kâfirlere verdiğimiz bu mühletin sonu fecidir). |
Edip Yüksel KKDO: %87,6 | Bu hadisi (sözü) yalanlayanla Beni başbaşa bırak. Onları, bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız. |
Diyanet İşleri KKDO: %79,1 | (Ey Muhammed!) Bu sözü (Kur’an’ı) yalanlayanlarla beni baş başa bırak. Biz onları bilemeyecekleri biçimde adım adım helâka yaklaştıracağız. |
Yaşar Nuri Öztürk KKDO: %77,9 | Bu sözü yalanlayanla beni baş başa bırak. Onları, bilmedikleri yerden yakalayacağız. |
Diyanet Vakfi KKDO: %76,8 | (Resûlüm!) Sen bu sözü (Kur'an'ı) yalan sayanı bana bırak (kendini üzme). Biz onları, bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş azaba yaklaştırıyoruz. |
Bekir Sadak KKDO: %70,6 | Kuran'i yalanlayanlari Bana birak; Biz onlari bilmedikleri yerden yavas yavas azaba yaklastiracagiz. |
Fizilal-il Kuran KKDO: %70,4 | Bu sözü yalanlayanı bana bırak; onları bilmedikleri yerden derece derece azaba yaklaştıracağız. |
Diyanet İşleri (eski) KKDO: %68,4 | Kuran'ı yalanlayanları Bana bırak; Biz onları bilmedikleri yerden yavaş yavaş azaba yaklaştıracağız. |
Abdulbaki Gölpınarlı KKDO: %67,0 | Artık sen, bu sözü yalanlayanı bırak bana, biz onları yavaş yavaş, hiç bilmedikleri yerden cehenneme çeker dururuz. |
Celal Yıldırım KKDO: %66,9 | Artık bu sözü yalanlayanı bana bırak; biz, onları bilmedikleri cihetten kademe kademe sürükleyip (azaba) yaklaştırırız. |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 |