Kur'ân-ı Kerim » 46/AHKÂF-29
وَإِذْ صَرَفْنَا إِلَيْكَ نَفَرًا مِّنَ الْجِنِّ يَسْتَمِعُونَ الْقُرْآنَ فَلَمَّا حَضَرُوهُ قَالُوا أَنصِتُوا فَلَمَّا قُضِيَ وَلَّوْا إِلَى قَوْمِهِم مُّنذِرِينَ
Ve iz sarefnâ ileyke neferen minel cinni yestemiûnel kur’ân(kur’âne), fe lemmâ hadarûhu kâlû ensıtû, fe lemmâ kudıye vellev ilâ kavmihim munzirîn(munzirîne).
46/AHKÂF-29: Cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik, Kur’ân’ı dinlemeleri için. Onun huzuruna geldikleri zaman “Susun, dinleyin!” dediler. Sonra (Kur’ân-ı Kerim okuması) bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler. (İmam İskender Ali Mihr) | 46/AHKÂF-29: Bir de şu vaktı anlat ki: Cinlerden bir takımını Kur'an dinlemek üzere sana sevketmiştik, bu suretle vaktâ ki ona hâzır oldular, susun dinleyin dediler, sonra bitirildiği vakıt da döndüler, inzar etmek üzere kavımlarına gittiler (Elmalılı Hamdi Yazır) |
1. | ve iz sarefnâ | : ve çevirmiştik, yöneltmiştik |
2. | ileyke | : sana |
3. | neferen | : ekip, grup (3-10 kişilik) |
4. | min el cinni | : cinlerden |
5. | yestemiûne | : dinlemeleri, işitmeleri |
6. | el kur'âne | : Kur'ân'ı |
7. | fe lemmâ | : ... e zaman |
8. | hadarû-hu | : onun huzuruna geldiler |
9. | kâlû | : dediler |
10. | ensıtû | : susun, dinleyin |
11. | fe lemmâ kudıye | : bitirildiği, yerine getirildiği zaman |
12. | vellev | : döndüler |
13. | ilâ | : sadece, yalnız |
14. | kavmi-him | : onların kavimleri |
15. | munzirîne | : uyarıcılar olarak |
İmam İskender Ali Mihr KKDO: %100,0 | Cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik, Kur’ân’ı dinlemeleri için. Onun huzuruna geldikleri zaman “Susun, dinleyin!” dediler. Sonra (Kur’ân-ı Kerim okuması) bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler. |
Elmalılı Hamdi Yazır KKDO: %94,5 | Bir de şu vaktı anlat ki: Cinlerden bir takımını Kur'an dinlemek üzere sana sevketmiştik, bu suretle vaktâ ki ona hâzır oldular, susun dinleyin dediler, sonra bitirildiği vakıt da döndüler, inzar etmek üzere kavımlarına gittiler |
Tefhim-ul Kuran KKDO: %91,6 | Hani cinlerden birkaçını, Kur'an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki: «Kulak verin;» sonra (dinleme işi) bitirilince de kendi kavimlerine (birer) uyarıcı korkutucular olarak döndüler. |
Ali Bulaç KKDO: %90,9 | Hani cinlerden birkaçını, Kur'an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki: "Kulak verin;" sonra bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler. |
Ömer Nasuhi Bilmen KKDO: %89,9 | Ve o zamanı da yâd et ki, cinlerden bir zümreyi Kur'an'ı dinlemeleri için sana göndermiştik. Vaktâ ki, ona hazır oldular, dediler ki: «Susun! (dinleyin).» Vaktâ ki, tilâveti nihâyet buldu, kendi kavimlerine korkutucular olarak dönüp gittiler. |
Ahmed Hulusi KKDO: %89,0 | Hani cinden (insan gözünün görme alanı dışında kalan bir türden) bir grubu, Kurân'ı işitip dinlesinler diye sana yöneltmiştik. . . Ona hazır olduklarında dediler ki: "Susun!". . . Hüküm yerine gelince de uyarıcılar olarak toplumlarına döndüler! |
Ali Fikri Yavuz KKDO: %88,8 | Hatırla ki, cinlerden (on kişiye yakın) bir grubu, Kur’an dinlemek üzere sana yollamıştık. Vakta ki, Kur’an’ın huzuruna vardılar. (Birbirlerine): “- Susun, dinleyin” dediler. Sonra (Hz. Peygamber tarafından okunmakta olan Kur’an) bitirildiği vakit de (cinler Peygambere ve Kur’an’a iman getirerek) döndüler, (hem iman’a davet, hem de iman getirmiyenleri) korkutmak üzere kavimlerine gittiler. |
Edip Yüksel KKDO: %87,6 | Cinlerden bir grubu, Kuran'ı dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde, 'Susun' dediler. (Okuma) bitirilince topluluklarına birer uyarıcı olarak döndüler. |
Diyanet İşleri KKDO: %79,1 | Hani Kur’an’ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, “Susun!” dediler. Kur’an’ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler. |
Yaşar Nuri Öztürk KKDO: %77,9 | Bir zaman, cinlerden bir topluluğu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Onu dinlemeye hazır hale geldiklerinde: "Susup dinleyin!" dediler. Dinleme bitirilince de uyarıcılar olarak kendi toplumlarına döndüler. |
Diyanet Vakfi KKDO: %76,8 | Hani cinlerden bir gurubu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur'an'ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) «Susun» demişler, Kur'an'ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi. |
Bekir Sadak KKDO: %70,6 | Kuran'i dinleyecek cinlerden bir takimini sana yoneltmistik. Onlar Kuran'i dinlemege hazir olunca birbirlerine: «Susun» dediler Kuran'in okunmasi bitince, herbiri birer uyarici olarak milletlerine donduler. |
Fizilal-il Kuran KKDO: %70,4 | Bir zamanlar cinlerden bir topluluğu Kur'an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde «Susun dinleyin» dediler. Kur'an okuması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler. |
Diyanet İşleri (eski) KKDO: %68,4 | Kuran'ı dinleyecek cinlerden bir takımını sana yöneltmiştik. Onlar Kuran'ı dinlemeğe hazır olunca birbirlerine: 'Susun' dediler. Kuran'ın okunması bitince, her biri birer uyarıcı olarak milletlerine döndüler. |
Abdulbaki Gölpınarlı KKDO: %67,0 | An o zamanı ki hani cinlerin bir bölüğünü, Kur'ân dinlesinler diye senin bulunduğun tarafa yollamıştık; oraya gelince birbirlerine, susun demişlerdi; okunuşu bitince de korkutmak için kavimlerine dönmüşlerdi de. |
Celal Yıldırım KKDO: %66,9 | Hani bir vakit cinlerden birkaç tanesini Kur'ân dinlemek üzere sana çevirip göndermiştik. O'nu dinlemeye hazır duruma gelince, birbirlerine, «susun dinleyin I» dediler. Dinleme işi yerine gelip sona erince birer uyarıcılar olarak kendi topluluklarına dönüp gittiler. |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 |