Kur'ân-ı Kerim » 35/FÂTIR-35
الَّذِي أَحَلَّنَا دَارَ الْمُقَامَةِ مِن فَضْلِهِ لَا يَمَسُّنَا فِيهَا نَصَبٌ وَلَا يَمَسُّنَا فِيهَا لُغُوبٌ
Ellezî ehallenâ dârel mukâmeti min fadlih(fadlihî), lâ yemessunâ fîhâ nasabun ve lâ yemessunâ fîhâ lugûb(lugûbun).
35/FÂTIR-35: Ki O, bizi fazlından kalınacak (ikâmet edilecek) bir yurda yerleştirdi. Orada bize bir yorgunluk dokunmaz ve orada bize (açlık ve meşakkatten dolayı) bir bıkkınlık ve usanç dokunmaz. (İmam İskender Ali Mihr) | 35/FÂTIR-35: Fadlından bizi durulacak yurda kondurdu, burada bize yorgunluk gelmiyecek, burada bize usanç gelmiyecek» (Elmalılı Hamdi Yazır) |
1. | ellezî | : o ki, ki o |
2. | ehalle-nâ | : bizi yerleştirdi |
3. | dâre | : yurt, diyar |
4. | el mukâmeti | : ikâmet edilen yer, kalınacak yer |
5. | min fadli-hi | : onun (kendi) fazlından |
6. | lâ yemessu-nâ | : bize dokunmaz |
7. | fî-hâ | : orada |
8. | nasabun | : yorgunluk |
9. | ve lâ yemessu-nâ | : ve bize dokunmaz |
10. | fî-hâ | : orada |
11. | lugûbun | : (açlık ve meşakkatten dolayı) bir bıkkınlık ve usanç |
İmam İskender Ali Mihr KKDO: %100,0 | Ki O, bizi fazlından kalınacak (ikâmet edilecek) bir yurda yerleştirdi. Orada bize bir yorgunluk dokunmaz ve orada bize (açlık ve meşakkatten dolayı) bir bıkkınlık ve usanç dokunmaz. |
Elmalılı Hamdi Yazır KKDO: %94,5 | Fadlından bizi durulacak yurda kondurdu, burada bize yorgunluk gelmiyecek, burada bize usanç gelmiyecek» |
Tefhim-ul Kuran KKDO: %91,6 | «Ki O, bizi kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir yurda yerleştirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve burada bize bir bıkkınlık da dokunmaz.» |
Ali Bulaç KKDO: %90,9 | "Ki O, bizi kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir yurda yerleştirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve burada bize bir bıkkınlık da dokunmaz." |
Ömer Nasuhi Bilmen KKDO: %89,9 | «Öyle (bir Rabb-i Kerîm) ki, bizi fazlından bir ikametgâh olan yurda kondurdu. Burada bize bir yorgunluk dokunmayacaktır ve burada bize hiçbir usanç dokunmayacaktır.» |
Ahmed Hulusi KKDO: %89,0 | Ki O, bizi fazlından Dâr-ül Mukame'ye (cennet yaşamını yaşatacak özellikli yapıya) yerleştirdi. . . Onda ne bir yorgunluk dokunur bize, ne de bir usanç. |
Ali Fikri Yavuz KKDO: %88,8 | O Rab ki, fazlından bizi durulacak yurda (cennete) kondurdu. Burada bize yorgunluk değmiyecek, burada bize usanç gelmiyecek.” |
Edip Yüksel KKDO: %87,6 | 'O ki lütfuyla bizi durulacak yurda yerleştirdi. Orada ne bir yorulma ne de bir bıkkınlık duyarız.' |
Diyanet İşleri KKDO: %79,1 | “O, lütfuyla bizi kalınacak yurda yerleştirendir. Bize orada bir yorgunluk dokunmaz. Bize orada usanç da gelmez.” |
Yaşar Nuri Öztürk KKDO: %77,9 | Lütfuyla bizi durulacak yurda kondurdu. Orada bize hiçbir yorgunluk dokunmaz. Orada bize hiçbir usanç da dokunmaz." |
Diyanet Vakfi KKDO: %76,8 | O (Rab) ki lütfuyla bizi asıl oturulacak yurda (cennete) yerleştirdi. Artık orada bize ne bir yorgunluk dokunacak ne de orada bize bir usanç gelecektir. |
Bekir Sadak KKDO: %70,6 | «izi lutfuyla, temelli kalinacak cennete O yerlestirdi. Orada bize ne bir yorgunluk gelecek ve ne de usanc gelecektir.» |
Fizilal-il Kuran KKDO: %70,4 | «O bizi lütfu ile içinde sürekli oturacağımız bir yurda yerleştirdi. Burada bize ne yorgunluk değecek ve ne de bıkkınlık ilişecektir.» |
Diyanet İşleri (eski) KKDO: %68,4 | 'Bizi lütfuyla, temelli kalınacak cennete O yerleştirdi. Orada bize ne bir yorgunluk gelecek ve ne de usanç gelecektir.' |
Abdulbaki Gölpınarlı KKDO: %67,0 | Öyle bir mâbuttur ki bizi, tam konaklanacak yurda kondurdu lütfuyla; burada bize ne bir yorgunluk gelir, ne bir usanç gelir. |
Celal Yıldırım KKDO: %66,9 | Bizi kendi fazl-u kereminden sonsuza dek kalınacak bir konağa yerleştirdi. Artık burada bize ne bir yorgunluk dokunur, ne de burada bize usanç ve bıkkınlık gelir, derler. |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 |