Kur'ân-ı Kerim » 28/KASAS-82
وَأَصْبَحَ الَّذِينَ تَمَنَّوْا مَكَانَهُ بِالْأَمْسِ يَقُولُونَ وَيْكَأَنَّ اللَّهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ لَوْلَا أَن مَّنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا لَخَسَفَ بِنَا وَيْكَأَنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ
Ve asbehallezîne temennev mekânehu bil emsi yekûlûne vey keennellâhe yebsutur rızka li men yeşâu min ıbâdihî ve yakdir(yakdiru), lev lâ en mennallâhu aleynâ le hasefe binâ, vey keennehu lâ yuflihul kâfirûn(kâfirûne).
28/KASAS-82: Ve dün onun yerinde olmayı temenni edenler, sabahlayınca "Vay! Öyleyse Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletir ve daraltır (takdir eder). Eğer Allah bizi ni’metlendirmiş olmasaydı, mutlaka bizi de yere geçirirdi. Vay! Demek ki kâfirler, felâha ermez." dediler. (İmam İskender Ali Mihr) | 28/KASAS-82: Dün onun mevkıini temenni edenler de bu sabah şöyle diyorlardı: vayy be, demek ki Allah rızkı kullarından dilediğine seriyor ve kısıyor, eğer Allah bize lûtf etmese idi bizi de batırmıştı, âyy demek ki hakıkat bu: kâfirler felâh bulmıyacak (Elmalılı Hamdi Yazır) |
1. | ve asbeha | : ve sabahladı, oldu |
2. | ellezîne | : onlar |
3. | temennev | : temenni ettiler, dilediler |
4. | mekâne-hu | : onun yeri |
5. | bi el emsi | : dün |
6. | yekûlûne | : derler |
7. | vey | : vay, hayret |
8. | keennehu | : onun gibi (bunun gibi), demek ki, öyle ki, öyleyse |
9. | allâhe | : Allah |
10. | yebsutu | : genişletir |
11. | er rizka | : rızık |
12. | li | : için, ...e |
13. | men | : kim, kimse |
14. | yesâu | : diler |
15. | min | : dan |
16. | ibâdi-hi | : (onun) kulları |
17. | ve yakdiru | : ve takdir eder, daraltır |
18. | lev lâ | : olmasaydı |
19. | en menne allâhu | : Allah'ın ni'metlendirmesi |
20. | aleynâ | : bize |
21. | le | : elbette, mutlaka |
22. | hasefe | : yere geçirdi |
23. | binâ | : bizi |
24. | vey | : vay, hayret |
25. | keennehu | : onun gibi (bunun gibi), demek ki, öyle ki, öyleyse |
26. | lâ yuflihu | : felâha ermez |
27. | el kâfirûne | : kâfirler |
İmam İskender Ali Mihr KKDO: %100,0 | Ve dün onun yerinde olmayı temenni edenler, sabahlayınca "Vay! Öyleyse Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletir ve daraltır (takdir eder). Eğer Allah bizi ni’metlendirmiş olmasaydı, mutlaka bizi de yere geçirirdi. Vay! Demek ki kâfirler, felâha ermez." dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır KKDO: %94,5 | Dün onun mevkıini temenni edenler de bu sabah şöyle diyorlardı: vayy be, demek ki Allah rızkı kullarından dilediğine seriyor ve kısıyor, eğer Allah bize lûtf etmese idi bizi de batırmıştı, âyy demek ki hakıkat bu: kâfirler felâh bulmıyacak |
Tefhim-ul Kuran KKDO: %91,6 | Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, sabahladıklarında: «Vay, demek ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletip yaymakta ve kısıp daraltmaktadır. Eğer Allah, bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de şüphesiz batırırdı. Vay, demek gerçekten küfre sapanlar felah bulamaz» demeğe başladılar. |
Ali Bulaç KKDO: %90,9 | Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, sabahladıklarında: "Vay, demek ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletip yaymakta ve kısıp daraltmaktadır. Eğer Allah, bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de şüphesiz batırırdı. Vay, demek gerçekten inkâr edenler felah bulamaz" demeye başladılar. |
Ömer Nasuhi Bilmen KKDO: %89,9 | Ve dünkü gün onun mekanını temenni edenler, ertesi sabah diyorlardı ki: «Vay sana! Şüphe yok ki, Allah kullarından dilediğine rızkı yayıyor ve daraltıyor. Eğer Allah bize lûtfetmese idi elbette bizi de batırmıştı. Ay! Muhakkak ki, kâfir olanlar felâha eremezler.» |
Ahmed Hulusi KKDO: %89,0 | Daha dün onun (Karun'un) yerinde olmak isteyenler, şöyle diyerek sabahladı: "Vay, demek ki Allâh kullarından dilediğinin yaşam gıdasını arttırıyor ve (dilediğine de) kısıyor! Allâh bize lütfedip korumasaydı, elbette bizi de yerin dibine geçirirdi. . . Vay, demek ki hakikat bilgisini inkâr edenler kurtulamazlar!" |
Ali Fikri Yavuz KKDO: %88,8 | Dün onun mal ve saltanatını temenni edenler, şöyle demeğe başladılar: “- Vay, demek ki, Allah dilediği kimsenin rızkını genişletiyor ve daraltıyor. Eğer Allah bize lütuf etmeseydi, bizi de batırmıştı! Vay, demek ki hakikat şu: Kâfirler asla kurtulmıyacak!...” |
Edip Yüksel KKDO: %87,6 | Bir önceki gün onun durumuna imrenenler, 'Demek ki ALLAH kullarından dilediğine rızkı bol verir, dilediğine de kısar. ALLAH bize lütfetmeseydi bizi de batırırdı. Demek kafirler başarıya ulaşamazlar,' demeye başladılar. |
Diyanet İşleri KKDO: %79,1 | Daha dün onun yerinde olmayı arzu edenler, “Vay! Demek ki Allah, kullarından dilediği kimselere rızkı bol verir ve (dilediğine) kısarmış. Allah, bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki kâfirler iflah olmayacak” demeye başladılar. |
Yaşar Nuri Öztürk KKDO: %77,9 | Akşam onun mevkiine/konumuna imrenenler sabah şöyle diyorlardı: "Vay be! Allah, kullarından dilediğine rızkı açıp yayıyor, dilediğine de ölçüyle veriyor/kısıyor. Allah bize lütufta bulunmasaydı, vallahi bizi de batırmıştı. Demek ki, inkârcılar asla iflah etmiyorlar." |
Diyanet Vakfi KKDO: %76,8 | Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Demek ki, Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkârcılar iflâh olmazmış! demeye başladılar. |
Bekir Sadak KKDO: %70,6 | Daha dun onun yerinde olmayi dileyenler: «Demek Allah kullarindan dilediginin rizkini genisletip bir olcuye gore veriyor. Eger Allah bize lutfetmis olmasaydi, bizi de yerin dibine gecirirdi. Demek ki inkarcilar basariya eremezler» demeye basladilar. * |
Fizilal-il Kuran KKDO: %70,4 | Dün onun yerinde olmayı isteyenler; «Demek Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletip bir ölçüye göre veriyor. Allah bize lutfetmemiş olsaydı, bizi de yerin dibine batırırdı. Demek ki, kâfirler kurtulmazlar» demeye başladı. |
Diyanet İşleri (eski) KKDO: %68,4 | Daha dün onun yerinde olmayı dileyenler: 'Demek Allah kullarından dilediğinin rızkını genişletip bir ölçüye göre veriyor. Eğer Allah bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkarcılar başarıya eremezler' demeye başladılar. |
Abdulbaki Gölpınarlı KKDO: %67,0 | Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, öylesine sabahladılar ki hey gidi hey diyorlardı, şüphe yok ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını bollaştırmada, dilediğini daraltmada, Allah lûtfetmeseydi bize, bizi de yere geçirirdi ve hey gidi hey, şüphe yok ki kâfirler kurtulmazlar, muratlarına ermezler. |
Celal Yıldırım KKDO: %66,9 | Daha dün onun yerinde olmayı temenni edenler sabahlayınca, «vay!» dediler, «demek Allah rızkı kullarından dilediği kimselere genişletiyor, dilediğine daraltıyor. Eğer Allah bize lûtfetmeseydi, elbette bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkâra saplananlar (küfrü seçip azgınlık göstererek böbürlenenler) umduklarına kavuşamazlar.» |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 |