KEHF 79 | KEHF Suresi 79. âyet meâli - Elmalılı Hamdi Yazır, Diyanet İşleri, Ali Bulaç, İmam İskender Ali Mihr

Kur'ân-ı Kerim » 18/KEHF-79

أَمَّا السَّفِينَةُ فَكَانَتْ لِمَسَاكِينَ يَعْمَلُونَ فِي الْبَحْرِ فَأَرَدتُّ أَنْ أَعِيبَهَا وَكَانَ وَرَاءهُم مَّلِكٌ يَأْخُذُ كُلَّ سَفِينَةٍ غَصْبًا

Emmes sefînetu fe kânet li mesâkîne ya’melûne fîl bahri fe eradtu en eîbehâ ve kâne verâehum melikun ye’huzu kulle sefînetin gasbâ(gasben).

18/KEHF-79: Lâkin gemi, denizde çalışan fakirlerindi. Onu kusurlu yapmak istedim. Onların arkasında, bütün gemileri gasbederek (zorla) alan bir melik (kral) vardı.
(İmam İskender Ali Mihr)

18/KEHF-79: Evvelâ gemi, denizde çalışan bir takım biçarelerin idi, ben onu ayıblandırmak istedim ki: ötelerinde bir Melik vardı, her sağlam gemiyi gasben alıyordu
(Elmalılı Hamdi Yazır)

Önceki 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 Sonraki

1.	emme	: fakat, lâkin, amma
2.	es sefînetu	: gemi
3.	fe kânet	: o zaman oldu, idi
4.	li mesâkîne	: fakirlere ait, fakirlerin
5.	ya'melûne	: çalışıyorlar
6.	fî el bahri	: denizde
7.	fe	: böylece, bu sebeple
8.	eradtu	: ben istedim
9.	en eîbe-hâ	: onu kusurlu yapmak
10.	ve kâne	: ve oldu, idi, vardı
11.	verâe-hum	: onların arkasında
12.	melikun	: bir kral
13.	ye'huzu	: alıyor (ele geçiriyor)
14.	kulle sefînetin	: bütün gemi(ler)
15.	gasben	: gasbederek, zorla

İmam İskender Ali Mihr KKDO: %100,0	Lâkin gemi, denizde çalışan fakirlerindi. Onu kusurlu yapmak istedim. Onların arkasında, bütün gemileri gasbederek (zorla) alan bir melik (kral) vardı.
Elmalılı Hamdi Yazır KKDO: %94,5	Evvelâ gemi, denizde çalışan bir takım biçarelerin idi, ben onu ayıblandırmak istedim ki: ötelerinde bir Melik vardı, her sağlam gemiyi gasben alıyordu
Tefhim-ul Kuran KKDO: %91,6	Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı.»
Ali Bulaç KKDO: %90,9	"Gemi, denizde çalışan yoksullarındı, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı."
Ömer Nasuhi Bilmen KKDO: %89,9	Şöyle ki: «Gemi, denizde çalışan birtakım zayıflara ait idi. Artık ben onu kusurlu yapmak istedim ve onların ötesinde bir hükümdar vardır ki, her (sağlam) gemiyi zulmen alıvermektedir.»
Ahmed Hulusi KKDO: %89,0	"O tekneden başlayalım: O tekne, denizde çalışan yoksullarındı. Ben onu kusurlu yapmayı diledim. . . (Çünkü) onların karşılaşacağı, her tekneye el koyan bir Melik var idi" (yaralı tekneyi almayacağı için tekneyi kurtardım, onlara iyilik olsun diye).
Ali Fikri Yavuz KKDO: %88,8	Evvelâ gemi, denizde çalışan bir takım yoksullarındı. Ben, o gemiyi kusurlu yapmak istedim. (Çünkü) ötelerinde, her sağlam gemiyi zorla alan bir padişah vardı.
Edip Yüksel KKDO: %87,6	'Gemi, denizde çalışan yoksul (balıkçı)lara aitti. Gemiyi kusurlu yapmak istedim; zira peşlerinde, tüm gemileri zorla ele geçiren bir kral vardı.'
Diyanet İşleri KKDO: %79,1	“O gemi, denizde çalışan birtakım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı.”
Yaşar Nuri Öztürk KKDO: %77,9	"Gemiden başlayayım: O gemi, denizde işçilik yapan bir grup yoksulundu. Ben onu kusurlu hale getirmek istedim. Çünkü biraz ötelerinde bir kral vardı; tüm gemilere zorla el koyuyordu."
Diyanet Vakfi KKDO: %76,8	«Gemi var ya, o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu kılmak istedim. (Çünkü) onların arkasında, her (sağlam) gemiyi gasbetmekte olan bir kral vardı.»
Bekir Sadak KKDO: %70,6	«emi, denizde calisan birkac yoksula aitti; onu kusurlu kilmak istedim, cunku peslerinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hukumdar vardi.»
Fizilal-il Kuran KKDO: %70,4	O gemi var ya, yoksul deniz işçilerinin malı idi. Onda bir kusur meydana getirmek istedim. Çünkü bu denizcileri, rastladığı her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar kovalıyordu.
Diyanet İşleri (eski) KKDO: %68,4	'Gemi, denizde çalışan birkaç yoksula aitti; onu kusurlu kılmak istedim, çünkü peşlerinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı.'
Abdulbaki Gölpınarlı KKDO: %67,0	Gemi, denizde çalışan yoksul kimselerindi, onu kusurlu bir hale getirmek istedim, çünkü ilerde bir padişah var, bütün gemileri zaptetmede.
Celal Yıldırım KKDO: %66,9	Gemiye gelince, o, denizde iş gören birkaç yoksulundu, onu kusurlu kılmak istedim ki arkalarında (veya önlerinde) her (sağlam) gemiyi zorla alan bir hükümdar bulunuyordu.